TICE – Turkish Integrity Center of Excellence

Her ne kadar serbest piyasa ekonomisi toplum ve toplulukların ihtiyaçlarını karşılamaktaki en etkili finansal sistem olarak geçerliliğini sürdürüyor olsa da bu sistemin faydalı olan ve olmayan yönlerini anlamak yolunda ilerlerken, çoğu da sosyal olan, birçok bedel ödedik ve ödüyoruz.

Bir şirketin temel hedefinin kâr etmek olarak tanımlandığı günler geride kaldı. Hem toplumlar hem de kurumlar kârın kantitatif özelliklerinin yanında kalitatif özelliklerinin de olduğunun farkına vardılar. Artık kârlılığın sadece ne kadar olduğu değil nasıl elde edildiği, varlığın nasıl paylaşıldığı ve işin sürdürülebilir olup olmadığı da sorgulanır hale geldi.

Günümüzde şirketler sorumlu iş modellerini benimsemek ve etik standartlara uygun çalışmak yönünde her zaman olduğundan daha fazla sorgulanır hale geldiler.

Her ne kadar kârlılık, istihdam, üretim ve maliyet hala bir işi tanımlarken kullandığımız ana kriterler olsa da her şirketin bir dünya vatandaşı olduğu ve içinde bulunduğu topluma karşı sosyal ödevleri de olduğu genel kabul görmüş bir gerçektir. Yüksek kâr arayışını ve ekonomik başarının etik değerlerden vazgeçmek, dünya kaynaklarını sorumsuz tüketmek ve adil sosyal düzeni zedelemek pahasına olamayacağının anlaşıldığı bir dönem yaşıyoruz.

Klasik anlamda, bir girişimin başarısı ve hayatta kalması gelirleri ile giderler arasındaki farkın gelirler lehinde olmasına bağlıdır.

UntitledSorumlu iş modeli ise tekrarlanabilir verimin, sürekliliğin sağlanması ve sürdürülebilir olması bakımından gelir gider farkına farklı bir anlam yükler… Kârlılık, verim artırma yönündeki ar-ge çalışmalarını besleyecek, şirketin sosyal vatandaşlık görevlerini yerine getirmesine yetecek, etkin kaynak kullanımı programları ile dünya kaynaklarını verimli kullanacak teknolojileri geliştirecek veya adapte edecek yani üretiminin uzun vadeli “gerçek” maliyetini karşılayacak seviyede olmalıdır.

Kısacası bir şirketin başarısı sadece finansal performansa değil finansal, çevresel ve toplumsal performansa bağlıdır.

Etik programı bir şirketin sürdürülebilir başarıyı elde etmedeki en etkili araçlarının başında gelir. Etik programı şirket yöneticilerini başarıya götürürken şu hususları anlamalarına ve yönetmelerine yarar:

  • Sosyal, ekonomik, politik ve hukuki dinamikleri anlamalarını sağlar
  • Kurum kültürünü anlamayı ve doğru yönetmeyi sağlar
  • Etik risk alanlarının tanımlanmasını sağlar
  • Etkin itibar yönetimi programlarının uygulanabilmesini sağlar
  • Paydaş taleplerinin anlaşılmasını ve buna uygun politikaların uygulanabilmesini sağlar

Sorumlu iş modelini benimseyen şirketler sorunun parçası olmak yerine çözüm tarafında olmayı tercih etmiş şirketlerdir.

Örneğin, bir lisansın alınması için “herkes öyle yaptığından” ya da “böylesi daha kolay olduğundan” rüşvet vermeyi tercih eden şirket, bunu hissetmese de, dünyadaki adaletsiz gelir dağılımının, doğal kaynakların verimsiz kullanımının, adaletsiz rekabet ortamının, birçok sosyal sorunun oluşmasına ve sürmesine sebep olan yolsuzluğa destek vermekte, bu davranış biçimini beslemekte olduğunu unutmamalıdır.

Sorumlu İş Modelinin Şirkete Yararları

Sorumlu iş modelinin bir şirkete olan katkı ve faydalarından önde gelen bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Güçlü bir kurumsal itibarın sağlanması
  • Risklerin kontrolü
  • Giderlerin azaltılması
  • Personel ve temsilcilerin etik dışı davranışlarından korunma
  • Performans ve üretkenliğin , rekabet gücünün artması
  • Sermaye, kredi ve yabancı yatırımcıya ulaşım
  • Güçlü bir kurum itibarının sağlanması

Güçlü bir kurumsal itibarın sağlanması

Bir şirketin itibarı onun en önemli finansal olmayan kurum varlıklarının başında gelir. Marka değeri, müşteri bağlılığı, kalifiye personele ulaşmak, verimli bir çalışma ortamı sağlamak ve çalışan sadakatini artırmak gibi şirket değerine direkt etkisi olan itibar aynı zamanda yatırımcıya ulaşmak ve sağlıklı ortaklıklar kurmak için de çok önemli bir araçtır.

Etkin bir etik programı şirketin bu itibarı sağlamasının güvencesidir. Etik şirketin bu yöndeki itibarı yapabileceği bir hatada gerek toplum gerekse pay sahiplerinin daha anlayışlı ve sulha daha yatkın davranmalarını sağlar. Kişisel hatalar sebebiyle ortaya çıkan etik ihlallerinin şirkete mal edilmesi riskini azaltır. Krizlerin yönetilmesini kolaylaştırır.

Risklerin kontrolü

Tüm hukuki mevzuata harfiyen uyan bir şirket bile etik dışı davranışlarla ilgili iddialara hedef olabilecektir. Taciz ve mobing, kalite standartlarına uyumsuz üretim ve hizmet, alt yüklenici, temsilci ya da tedarikçilerin uyumsuz davranışları vb.

Bir etik programı ile yönetilen şirketler hukukun alanı içinde kalan ve kalmayan riskleri tanımlar ve ilgili prosedürleri uygulayarak risklerin etkin kontrolünü sağlar.

Giderlerin kontrolü

Etik yönetimi, şirket kaynaklarının verimli kullanımı, yolsuzlukla mücadele, standartlara ve mevzuata uyum gibi operasyon giderlerini direkt etkileyen unsurlarla ilgili prosedürler içerir ve tüm personel için günlük operasyonda karşılarına çıkacak açmazlarda doğru kararı vermelerine destek olur. “Doğru” diye tanımladığımız bu karar şirket çıkarlarının korunması ve etik değerlere uyumun en etkin kesişim kümesindeki karardır. Rüşvet ve yolsuzluğu bir iş yapma biçimi haline getirmiş şirketin verimli kaynak kullanımı ve gider kontrolünde başarılı olabileceği gerçekçi olmaktan çok uzak bir beklentidir.

Bu şirketler çalışanlarından verim alamazlar; işten çıkarmalar sancılı ve risklidir; çift defter ve muhasebe kaydı tutma mecburiyeti şirketi şantaj risklerine karşı korumasız bırakır; bilgi güvenliği ve mahremiyetin korunması etik dışı çalışan şirketler için imkânsızdır; bir ortaklığa girmek veya yatırımcı çekmek bu şirketler için ancak hayal olabilir. Potansiyel bir ortağın veya yatırımcının ilk bakacağı yer kayıtlar olacaktır.

Yakalanma ve ifşa olma sonucunda oluşacak itibar kaybı, tazminatlar, hukuki takibata harcanacak maddi kaynaklar ve iş gücü de hesaba katıldığında etik iş yapmanın etkin gider yönetimi için vazgeçilemeyecek bir idari yöntem olduğu açıktır.

Personel ve temsilcilerin etik dışı davranışlarından koruma

Hiç de hoş olmayan ve genellikle yüzleşmesi zor olan bir konu da olsa her şirketin kendi çalışanları tarafından kasıtlı olarak kayba uğratılma riski oldukça yüksektir. Şirket varlıklarını etik ve yetki dışı kullanımı, çalışma zamanının verimsiz kullanımı, şirket varlıklarının özel ihtiyaçları karşılamada kullanımı ve zimmete geçirme bu durumun en çok karşılaşılan örnekleri arasındadır. Amerikan şirketleri, gelirlerinin %6’sını bu tip personele bağlı etik ihlaller nedeniyle kaybetmektedirler.

Bir etik programı bu tip etik ihlallerinin kontrolü, denetimi, tespiti ve cezalandırılmasına yönelik prosedürleri içerir.

Performans ve üretkenliğin ve rekabet gücünün artması

Etik bir şirket, tüm çalışanları tarafından paylaşılan bir kültür haline gelmiş etik değerlere uyum ikliminin oluşmasını sağlar. Çalışanların şirkete, istemli ya da istemsiz verebilecekleri zararın azaltılması ancak bu kültürün yaşatılması ile mümkündür. Denetçiler buna “görünmez tasarruf” derler.

Etik şirketler bu idare biçimini tedarikçilerine de yansıtırlar. Tedarikçilerinde belli standartlar arar, bu standartlara uygun olmayan tedarikçiyi güvenli tedarik listelerine almazlar ve hammadde temininin düzenini sağlarken etik politikalarının tedarikçilerine de yansımasını sağlarlar.

Sermaye, kredi ve yabancı yatırıma ulaşım

Etkin ve kararlı bir etik yönetimi ile buna uygun bir kurumsal risk yönetim sisteminin varlığı şirketi bankalar, kurumsal yatırımcılar ve büyük şirketler için daha cazip kılar. Bu üç grup da, yatırım yapmak ya da kredi vermek aşamasında şirketin iyi yönetildiğine, kontrol ve denetim mekanizmalarının etkinliğine yönelik denetlemelerini “due dilligence” yaparlar ve yatırımın riskini değerlendirirler. Etik programının varlığı ve işlerliği bu denetim sırasında değerlendirilen önemli bir şirket değeridir.

Yeni bir coğrafyada yatırım yapmak isteyen büyük şirketler şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uyan itibarlı şirketlerle ortaklık imkânı ararlar. Etkin etik yönetimi, bu kaynaklara ulaşmayı kolaylaştırdığı gibi, şirketin risk değerlendirmesinde olumlu neticeler alınacağından, düşük faizle borçlanma ya da uygun ortaklık anlaşmaları gibi avantajlar sağlar.

Kurumsal Vatandaşlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir